Taksi Durağı

Taksi durağı için projesi meslek hayatımın ilk projesi. Bu yüzden benim için ayrı bir yeri vardır. Beyoğlu belediyesinden gelen talep ertesinde çok heyecanlanmıştık. Taksiciler için bir durak isteniyordu. Ve belediye durak maliyetinin paylaşılması gibi konulara da tasarımla bir çözüm bulunması isteniyordu. BU noktada ilk konuşulan çözüm reklam ünitesi ve atm oldu. Süreç içinde bunlara bilgi bankası eklendi. Açıkçası ilk deneyimim de olduğundan zorlu bir süreç oldu. Bir grup çalışması şeklinde ilerliyorduk ama ortak geliştirilen araştırma sürecinden, toplantılardan sonra herkesin kendi tasarımını geliştirmeye çalıştığı bir süreç şeklinde ilerliyorduk. 4 aya yaklaşan sancılı bir süreçten sonra tasarım biraz şekillenmeye başlamıştı.

Taksi Durağı tasarımı ortaya çıkıyor.

Tasarımı belirleyici noktalardan biri de İstanbul’un alan sorununu ve değişkenliğini düşününce ölçüleriydi. İnsanlar hem taksi durağını ürün olarak görünce onun bir taksi durağı olduğunu anlayacaklardı hem de İstanbul’un her yerindeki taksi duraklarını uyum sağlayacaktı. Bu doğrultuda tasarımı modüler yapmak gerekiyordu. En küçükten en büyüğe doğru bir sistem düşündük. Bazı yerlerde totem sadece cephede reklam elamanı olduğu 6 metrekarelik ürünler bile geliştirirdik.

Taksi durağı insanların kullanması gereken ve haliyle görünür olması gereken bir ürün olduğunu düşündüğümden bir ‘landmark’ işlevi içermesi gerektiğini düşündüm. Ve de ertesinde bu landmark’a fonksiyonlar eklemeyi. Arayışlar sonucunda taksi durağının taksi şoförlerinin kullanım alanı dışında kalan tüm fonksiyonları bu elemanın içine yüklemeye karar verdim. Böylece diğer kullanıcılar taksi şoförlerinin de alanına geçmeyecek ve olası bir çatışmanın önüne geçilecekti.

Totem elemanı adını verdiğimiz bu bölümün ölçülerini belirleyen de reklam elamanı ve atm cihazı oldu. Ertesinde de şoförlerin olduğu kısmı ele alarak tasarım sürecini tamamladık.

Ürün içimize siniyor gibiydi biz de o haliyle modellemelerimizi tamamlayıp görselleştirme sürecini tamamladık ve sunuma gittik. Aylarca süren sürecin sonunda beğeni sağlanmıştı ve hemen üretim kısmına geçtik. Yeni bir ürün olmasının yanı sıra çok fazla zorlayan detay yoktu ve üretim sürecini de sıkıntısız atlattık.

İlk iki ürünümüzü de Pera ve Talimhane’ye koyduktan sonra geri bildirimleri almak için sabırsızlanıyorduk. Tasarım genel olarak beğenilmişti olumlu tepkilerin ertesinde yeni siparişler de gelmeye başlamıştı. Yeni ürün olması sebebiyle asıl beklediğimi geri bildirim taksicilerdendi.

Üründen memnun olduklarını duymayı beklerken bize gelen geri bildirim ofiste soğuk rüzgarlar estirdi. Taksiciler ürünü küçük bulduklarını, içine sığamadıklarını belediyedeki yetkilere aktarmışlardı. Biz de nasıl olur diye araştırma sürecinde edindiğimiz bilgileri incelemeye koyulduk. İnceledik ama belki hesaplarımıza göre bir yanlışlık yoktu.

Peki ya öyleyse sıkıntı neredeydi?

100’e yakın taksi durağı ile görüşme yapıp belediyeden de istatistikleri alıp bu doğrultuda tasarımı geliştirmiştik. İçlerinden seçtiğimiz birine inceleme yapmak için gittik ve 6 ay boyunca iletişimde olduğumuz taksicilerden yeni bir bilgi edindik. Aslında taksicilerden de değil de aracılardan geldi bu bilgi bize. Örneğin araç sayısı 14, ortalama bekleyen sayısı max. 4 araç olarak bize iletilen geri bildirim aslında kaçak çalışan araçları gizleyen taksicilerin bize sürprizinden başka bir şey değildi. 14 değil, 40 araç vardı. Ve dolayısıyla o oranda bir şoför sirkülasyonu. Mekânsal açıdan genişlemesi mümkün olan yerlere ek kabinler yapıldı.

İlk tasarım tecrübemde tasarımcının kişisel gözleminin süreç açısından önemini kavramış oldum.

Bu eksiğine rağmen yeni birçok fonksiyonlu kent mobilyası tasarlamıştık ve literatüre yeni bir tür katmıştık. Bu anlamda oldukça mutluyduk. Ancak ardından çeşitli sebeplerle ürünü geliştiremedik ve çıkan taklitlerle birlikte yeni tasarımlar tercih edilmeye başlandı. Tabii bu tasarımlar aralarında başarılı olanlar kadar kent estetiğini önem veren estetik kaygısı olan profesyoneller olarak bizi üzen tasarımlar da hayata geçti ve şehirlerdeki yerlerini aldılar.

Menü