Kent Mobilyasını Anlamak

Kent mobilyası Tasarımı sadece bir yeşil alanı doldurmak, ya da büfe gibi tek bir işleve cevap vermek için düşünülmek yerine kent kimliğini ve yaşamını destekleyecek bir kavram olarak görünürse  sınırlarını aştığını da görmemiz mümkün olacaktır. Bu anlamda doğru kent mobilyası tasarımına ulaşmak için gerekli olan işlev, mekan, görünüş, dayanıklılık ve maliyet gibi tasarım kriterleri kentsel planlama ile birlikte ele alınmalıdır.

Kent mobilyası ve etkileri

İnsanları açık alanlarda daha fazla tutmak için kent mobilyalarını kullanabilir, bu alanları vakit geçirmek için daha keyifli hale getirebilir, insanların evlerinin dışında daha fazla vakit geçirmesini sağlayarak sosyal etkileşimi ve paylaşımı arttırabilir, aynı zamanda da buna bağlı olarak ticareti arttırabilirsiniz. Bunu üst ölçeğe giderek tasarım disiplinindeki insanların hayal etmesi mümkün.

Ulaşılabilirlik

Kent mobilyalarının yerleşimine dair önemli konulardan biri de neyi nerede bulabileceğinizi bilmek. Biraz mola vermek istediğiniz bir anda gözünüzün algı alanı içinde olmayan bir bankı nasıl bulabileceğinizi bilmek ya da elinizde çöple metrelerce yürümenin önüne geçmek için de kentsel tasarımın getirdiği bir dili kullanmalı ve ihtiyacı olanı yönlendirmek gerekir. Çöp toplama sistemleri bu konuda oldukça akıllı artık. Nerede olduğunun yanı sıra doluluk kapasitesi hakkında da merkeze bilgi verip toplanma sıklığını ayarlamaya ve bu sayede de hem trafik yükünü hem de maliyetleri düşürmeye yardımcı oluyor.  Bu noktadan çıkarak mobilyaların işlevleriyle birlikte yer seçimlerinin de bir sistem üzerinden kullanıcı ile paylaşılması onun ulaşılabilirliğini arttıracaktır.

Kent mobilyası bir engel olmamalı. Hayatımızı hizaya sokmamalı, yardımcı olmalı. Ama maalesef bir aracın normalde olmaması gereken bir kaldırıma çıkmasını engellemek için bordürleri, yani kaldırım yüksekliklerini arttırabiliyor, o da yetmezse sınır elemanı ekleyebiliyoruz. Aslında genele baktığımızda şehirleşemememizin, ya da yeterince duyarlı olmamamızın bir sonucu olarak doğan maliyetlerden etkileniyoruz. Bu amaç için kullanılan her sınırlayıcı eleman ödenen vergilerden karşılanıyor. Bunun aslında olumsuz etkisi ekonomik faaliyetinden daha fazla. Sınırlayıcıları yükselttikçe engelliler için de hayatı daha fazla zorlaştırıyoruz. Zira her 10 kişiden birinin kalıcı ya da geçici engeli olduğunu düşünürsek doğabilecek tehlikeler konusunda fikir sahibi olabiliriz. Bunun yanı sıra yine bir sınır elemanındaki girinti çıkıntılar da görme engelli biri için yol gösterici olabilir. Burada gördüğümüz üzere aynı tip kent mobilyası yaşama hem olumlu hem de olumsuz etki yapabiliyor. Buradaki belirleyici olan, hangi tarafa gideceğini belirleyen konu da tasarım. Kent mobilyası bize hizmet etmeli, dikte etmemeli.

Sosyal medya paylaşımlarımızı takip etmeyi unutmayın. 

Menü